2 Ocak 2012 Pazartesi

İngiltere notları 1. gün # 9 kasım 2011


Yolculuk bizimkilerin beni esenboga havalimanina birakmalari ile basladi. Bu bircok konuda benim icin ilkler anlamina geldiyor. Pasaportumu ilk kullanisim,  ilk yurt disi deneyimi vs. Bide daha once toto korkusu ile binmedigim ucaga 4 kere binmem gerekiyor. Nerde kalmistik esenboga diyordum. Bana kucuk geldi ilk etapta, heralde gozumde cok buyutmusum diyecegim ama heatrow u gordukten sonra gercekten kucuk. Ataturk hl esenbogaya gore buyuk. 






Bileti thy internet subesi araciligi aldim. Son 24 saat icerisinde check-in icin izin verdiler ve internetten yapiverdim. Sirtimda canta bide el cantam olunca bagaj vermemde gerekmedi. Bunlar buyuk kolaylik. Kemeri ve metal esyalari cikarinca dedektorden otmeden geciyorsunuz. Hatta guvenlikler yuru kocum diye tezahurat yapiyor (tabiki yok boyle bisey). Gectim iceri ucagin oldugu perona karsi oturdum.

Check-in de koltugu cam kenari sectim gittim oturdum. Off kanadi gorebiliyorum. Ama yer secimi iyimi degilmi bilemiyorum.hadi hayirlisi. Ucak kalkti sorunsuz, ankarayi havadan izledim. Agzimin suyu akti, dibim dustu. Dedim karayolu bitmistir benim icin. 

10 da kalkti ucak daha verilen sandivic bitmeden kaptan dedi iniyom ben. 10:48 gibi indik. Yurt disi aktarma oldugu icin  yururken guvenligin biri dedi londraya devam edecekler gelsin buraya. Bakti pasportlara, bi numara yapistirdi uzerine sonra gidin dis hatlara dedi. Oraya gidince aktarma oldugu icin direkt posaport kontrolune gectik. Polis 1-2 soru sordu. Ne kadar kalacan vs. Dedim 1 hafta. Iyide 6 ay vize vermisler ne ayak dedi. bi zarf atti sanki anlayamadim. Asgari 6aylik veriyorlardi dedim, hadi neyse der gibilerinden bakti ve basti muhru yuru dedi. Yurudu ya kul free shot a dogru. Aldim 1 karton sigara. Ickide alacaktim son anda aklima geldi,  100 ml den fazla sivi tasimak yasak. Gerçi alınabiliyormuş. 

Neyse 2saat var daha derken baktim anons ediyorlar gidin kapiya diye. Of bi sira var anlatamam. Son pasaport kontrol bilet kontrol derken girdim iceri ucak superr. Ankaradan geldigim ucak bildigin minubus bunun yaninda.  Neyse bi ingiliz teyze geldi bagirip duruyor basimda. Megersem 28 yerine 29 noya yerlesmisim. Sorry diyip gectim yerime, yanima bi Turk oturdu bildigin artist. Bizimki takti kulakligi kesti olmayan irtibati. Insan bi iyi yolculuklar der. Bak ingilterede adamlar surekli ozur diliyor, her gordugune gunaydin diyor vsvs. Bizimki oraya gidince insanligi tr de birakmis, yazik.

Ucus basladi ama kalkis icin siranin gelmesi 20dk surdu. Neyse yukseklik 8000 m ustu hiz desen 800-900 gidiyor cagdas alet. Bi menu verdiler yemek icin tavuk sis yada karniyarik somon tatli vs diye. Sadece karniyarik mi yoksa tavukmu onu seciyorsun. Bi tavuk sis geldi super. Icecek desen jb, raki votka bira ne istersen var. O kadar icki icerisinden efes (33 cl)  birayi secmem garip ama guzel gitti ne yalan soyleyeyim. Uzerine kahve vs mis oldu. 

Geldik londraya. Tepeden goruyorum.O kadar yagmur yagarsa olacagi bu her taraf yemyesil. Indik ucaktan yuru babam yuru. Neyse yaziyor ab uyeleri suradan gerisi suradadan diye. Girdik siraya bildigin  500 kisi var onumde. Uk Border yaziyor. Gecmem 1 saattn fazla surdu. Tabi ab ciler guzel guzel gecmi gitmis bile. Sari kafa bir gorevli ingiliz amca olanca guleryuzlu hali ile ne zaman ayrilacan dedi cevapladim. O da yuru kocun demesin mi?( hehe)
Tabelalari takip ede ede piccadilly line metrosunu buldum. Ticket yazan yere geldim. 20 p verdik 5 p depozito dedi gorevli. Karti geri verince parani geri verecem soz dedi. Inandik. Git babam git 1 saat surdu Hyde park corner a gelmek. metrodan cikinca aldim parki soluma yurumeye basladim. Google map ta gormustum boyle gidersem victoria railway stationu bulurum dedim. Buldum da.  Gerci emin olamadim bi an tirstim ama sorun yok. 

Sorun burda basladi. Fast ticket denen makineden brighton gidis bileti ni bastiramadim. Donus biletini bas dedim basti. Gittim giseye dedim gorevliye boyle boyle. Dedi sen bunu otelin adresini vererek teslim edilmesini istemissin. Hasss. Yalvardim yakardim nuh dedi peygamber demedi yeni bileti 22 p ye satti. Icim acidi. Bindim trene full dolu. Arizami ne varmis. 1 saat 15 dk ayakta gittim. Yapacak bisi yok. Azimli Turk gencine kor mu, yorulmadan gittim. Azmettik ya.

Indik brightona google map icgudulerimle yuruyorum. Kafama gore saga sola sapiyorum. Ama bi acaba var yine kafamda. Zihin bedava buldum oteli tam tamina. Bu arada yolda bi bakkala dedim labera topup (kontor varmi). Arkadasim bi hat vermisti ona kontor yukleyecegim. Dedi bu hat eski olmaz yenisini almalisin. Dedim kac kurus.dedi 3. Ben en iyisi dusuneyim biraz dedim. Adam araplara benziyor, ibrahim tatlisesi taniyormus. Dakka bir gol bir. Aklima gelmedi sormak nerelisin diye. 

Otele giris yaptim eski tarihi ama guzel bi hotel. Booking ten rezervasyon yaptim. Zannediyorum giris yapinca otomatik kesecekler kredi kartindan parayi. Yok dedi simdi ode. Tmm dedik 35 p gitti. Bu arada p ler penny deil bildigin pound. Gectim odaya.

Tek basina yolculuk yapmanin bence en kotu yani oteller. Tek kisilik odalar hem pahali digerlerine gore hemde otel binasinin en kotu yerleri bu odalar oluyor. Bu kadar olumsuz duruma hazirlanmisken odamin o kadarda kotu oldugunu soyleyemem. Bodrum katta, penceresi var ama havlandirma boslugu gibi bir yere bakiyor. Hatta oyleki sadece 2 kat yukarda olsa deniz manzarali. Gerci sabah gunes aldigini gordum. Oda aslinda 2 kisilik. Tek olarak rezervasyon yaptigim icin bana bu odayi tahsis edip 2 kartida verdiler. Ulkemizdeki otellerin aksine odayi icerden kilitleyebiliyorsunuz. Tabi bu benim isime geldi huzurla uyudum. Gerci sarhos ingiliz genclerin gec vakte kadar sesleri geldi. Enterasandir genelde hatun sesi duydum hep. Burdaki hatunlar erkeklere bore daha psikopat gorunuyor. Ve cok rahatlar. Gecenin gec vakti bisikletle, yaya ya da sarhos onlari gormek icten bile deil. Kasim sogugunda hyde parkta sort ve askili t-shirt ile kosan bi kiz gordum ve donakaldim. Hem o sogukta hemde o vakitte orda. kizilayda boyle bir kiz dusunemiyorum. 

Odama yerlestim sonra aileme ve arkadaslarima haber vermek icin ciktim  hotelin barina. Acikmisim susamisim. Tek derdim olan bir an once otele yerlersme isinide haletmisim. Gectim bara 3.25 bir bira bide cips aldim oh. Buz gibi miss. Aciktim ama menude yiyebilecek pek bisey goremedim. Yeri geldikce yeme olayini da anlatacagim. Haber verme ve bira olayi tamam olunca ciktim disari. Soyle bir dolandim. Marketi gezdim. Genellikle hazir seyler var. elmayi tane ile sandivici ise dilim olarak alip yiyorsun . Anlik isin cozulmus oluyor. Baktim saran bisey yok ciktim bi bakkal buldum ve bira aldim. Otelde carlsberg icmistim. Bu sefer baska bisey deneneyeyim dedim. Kara.... Diye ismi olan bi bira aldim. Otelde 3.25 olan bira kutuda 1.60 tan satiliyor. Attim Cantaya ictim sigarami gectim odaya. Otel klasiklerimden olan kuvet bira keyfi ve guzel bir uyku. Yarin sempozyu da sunum yapacagim O nedenle iyice dinlenmem gerekiyor.

Bu arada hava ingiltere de mevsim normallerinin uzerinde. Hatta ankaradan daha iyi. Getirdigim kazaklar terletiyor, soguk olursa giyerim diye yanima aldigim iclikler oyle duruyor hic giyilmeden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder