20 Ağustos 2011 Cumartesi

Bisiklet alma hikayem

Başlıyoruz

Yıllar sonra bende bir bisiklet alma hevesidir başladı. Aslına bakarsanız daha evvelinde sürekli bir arayış içerisindeydim. İlk olarak arazi taşıtı almayı hayal ettim. Sonrasında motorsiklet tutkusuna kapıldım. Arazi taşının yürütme maliyetlerinin çok olması ve gereksiz yere doğaya salınım yapacağımız gazlar beni bu sevdadan kısmen vazgeçirdi. Motorsiklet ise çevremdeki insanların tehlikeli olduğu telkinleri, ayrıca ehliyet alma gereksinimi ve ciddi bir eğitim ihtiyacı gibi karşıma çıkan maniler nedeni ile askıya alındı. Son olarak bisiklet sevdasıdır başladı. Diğer seçeneklere göre maliyetinin az olması yada az gibi görünmesi, aynı anda gerçekten doğa sporu yapıyor olmak bu seçeneği bana diğerlerine göre daha cazip gösteriyordu.



Öncelikle bisiklet alama hevesim bir seneye yakın zihnimde var oldu. bu işe başlamaktan alı koyan şeylerden bazıları aşağıda sıraladım :

  • bisikleti alırsam nere koyacaktım. Evler dar. bisikleti koyacak yer yok. odunluk diye tabir ettiğimiz yerin güvenliği yok. Ki apartmanda millet 100 TL 'ye aldığı bisikleti bile odunluğa koymazken benim alacağım modeli koymaya hiç kıyamazdım.
  • bir diğer sorun ise aldığımda bisiklete binebilecekmiydim? zaman gerçek bir problem gibi görünüyor hayatımda. görünüyor diyorum çünkü emin değilim. bazen o kadar gereksiz işlere vakit ayırıyorum yada vaktimi o kadar boş geçiriyorum ki içim acıyor. 
  • bir diğer zihinsel engelim :) ise benim ayran gönüllü olmam. hep böyle bir işe kalkışıyor ve gerçekleştirdikten sonra yeni bir sevda peşinde koşuyorum. bunları şimdilik sıralamyacağım ama kişisel görüşüm gerçekten birçok şeye heves ettim ve peşinden çok fazla gidemedim. farklı bir bakış açısı ile çok yönlü bir insan olduğumda söylenilebilir. iyi tarafından bakarsak belki öyledir. ama bisikleti alıp sonrasında balkon köşesinde paslanmaya bırakan birisi olmayı da istemiyorum gerçekten. 
Heralde bu bahaneler yeter. muhtemelen aklıma gelmeyen ama kendimce düşündüğüm başka şeylerde vardır. mesela 30 yaşında kocaman adam oldun bisiklete binecem diyorsun peh :). neyse konuyu çok da uzatmayalım en nihayetinde 2 yıla yakın bir düşünme sürecinden sonra gözü kararttım ve bisiklet alacağım dedim. 

Karar verildi alınacak o bisiklet. Ama hangisi ? 

Klasik ben: başladım internet-ül ala'nın vermiş olduğu nimetlerle araştırmalarıma. illaki araştırma yapacağım. hatta araştırma yapma evresi almaktan daha keyifli. aldıktan sonra bitiyor tabi. alınınca en güzel bisiklet benim bisikletim. bir forum'a üye oldum. çok da adetim değildir. forumlara genelde illa birşey indireceksem üye olurum ve kolay kolay bi daha kullanmam. ama bir foruma üye olan sürekli takip eden ve o foruma katkıda bulunan insanlara imrenmişimdir. bisikletforum.com bu noktada benim için bir milat oldu sanırım. gece gündüz forumu takip eder oldum. forumda sürekli olarak bisiklet önerilerini takip ediyorum. Zihnimde belirlemiş olduğum miktar azami 1000TL.Ki bu rakama ekipmanlar vs. dahil. bu durumda bisiklet için 600-700 gibi bir rakam kalıyor. Bu fiyatı belirlerken hem kişisel olarak ayırmış olduğum bütçe hemde bisiklete binen arkadaşların giriş seviyesindeki tavsiyesi etkili oldu. 

Şimdi bisikleti alacağım ve hemen memleketim olan Refahiye'ye gideceğim. Orada yaklaşık olarak 1 ay boyunca süreceğim. Sonrasında geliyorum Ankara'ya 1 ay Ramazan. bu süremeyeceğim demek. sonrasında artık 1-2 ay daha sürebilirsem amenna. Alamasammı acaba diye aklımdan geçmiyor değil. Bu durumda üniversitedeki bisiklet topluluğumuzdan Sadık'ın sözleri bana yardımcı oldu. Abi bu işe başlamak istiyorsan bi yerden giriş yapacan. Beklemenin alemi yok. Diyor. Bende diyorumki 1 sene daha bekleyeyim daha iyi bişey alayım. Bu dediğim benimde Sadık'ın da aklına pek yatmıyor. Neyse forumlardan yaptığım araştırmalar ve tavsiyeler neticesinde bir kaç marka belirledim kafamda.  Sedona 741, Sedona Borla, Kron XC 1000. Bunlar arasında gidip geliyorum. Trek modelleri de var aklımda ama onu alırsam ekipmana param kalmıyor. 

En sonunda baktım olmuyor internette bakmakla yolunu tuttum yenimahalle performans bisikletin. Sadun abi var methini de duydum. Bi fiyat çıkardık malzeme vs. 780 TL tuttu galiba. İndirim yap diyorum 760 olur diyor inmiyor bir türlü. Gıcık oldum biraz. Benim fiyatlarım çok uygun diyor istersen araştır. bu ister al ister alma modu beni rahatsız etti. bi de alışmışız pazarlık yapmaya 850 diyip 780'e verse alacam huzurluca belki. Neyse alamadık o gün. 

Sonundan alıyorum galiba

Sonrasında Çankaya Erdoğanlar bisikletin yolunu tuttum. Bu noktada klasik ben devreye giriyor. O kadar araştırma yapıp model belirleyip hiç bilmediğim bir marka modeli alıp çıkmam lazım. Tabi haberim yok. Ordaki abi ile muabbet ediyoruz. ben yeni bisikletlere salyalar akıtarak bakıyorum. Kron sedona yerli montaj/üretim imiş galiba. modeller koyuyor önüme bunlardan Carraro Grunge 24V alıyorum. Fiyat 649 TL. kask, suluk demiri, pompa, yapa seti. Oluyor maliyet 750.  Sonrasında internetten bakıyorum ki ne göreyim. Performans bisiklet aynı modeli 600 TL'den satıyor. Sadun abi haklıymışın kusuruma bakma hakkını yemişim. 

Bisikletin ön tekeri söküp atıyorum benim emektar arabanın arka koltuğuna. Yolda giderken arasıra dönüp bakıyorum yerinde duruyormu diye :)) İstikamet iş yerim. Yatacak akşama kadar orada. Akşam olunca (spor mağazası için) muhteşem büyüklükte  dekatlon'a gidiyorum ara araba taşıma aparatı alıyorum 109 TL. Km gösteren bir sayaç ve bir de kilit. Toplamda maliyetim 900TL oluyor. Evdeki hesap çarşıya uydu. Zaten ben daha çok harcarım bu uğurda. Akşam vakti eve geldim. gün kararmadı. Sabah erkenden yola çıkıp memlekete gideceğim. Yıllık iznimi kullanacağım 24 gün oradayım. ama öncesinde şu bisiklete bir bineyim dimi.



İlk sürüş 

İlk sürüş farklı bir deneyim oldu. Çünkü en son 92 senesinde binmişim BMX marka bisikletime. O zamanlar çocuk idim. Şimdi binerken ilk etapda biraz çekiniyorum. Apartmandan çıkarken komşular bakıyor. Belkide koca adama bak hiç mi utanmıyor diyorlar. Ama utansam bile kendime engel olamayacak vaziyetteyim. Evin en altında araba garajı var. Oraya girip KM sayacını monte ediyorum. Vira bismillah diyorum. garaj çıkışı hafif rampa. bisiklet çıkmıyor. bakıyorum tekere birşeymi sıkıştı diye. yok.   sonradan anlıyorumki sert bir vitesteyim. o nedenle bacaklarım basamıyor o kadar gücü. aldıkmı elmize bisikleti :) başladım mahallenin ara sokaklarında sürmeye.  

Tek kelime ile HARİKA. 

Her ne kadar nasıl vites artırdığımı/azalttığımı tam olarak kestiremesem de dolanıp duruyorum bir ara yokuş aşağı inerken panik oluyorum ön freni sıkıyorum ve takla atacak gibi oluyorum ama sorun yok. bu arada KM sayacı çalışmıyor bir türlü. Sonra ayarlıyorum ve çalışır hale getiriyorum. 5 Km dolaşıyorum. Mahallede görmediğim bir sürü yer varmış. Hatta merak ettiğim ve nere çıktığını öğrenmek istediğim bazı yerleri görüyorum. Evden arıyorlar beni. Yaramaz çocuk gibi bisiklet üstünden inmek bilmiyorum ama artık bu günlük yeter diyorum ve eve dönüyorum. 

Sonuç
  
Aldığım için çok mutluyum. Hatta tabir yerinde: çocuklar gibi. İnsan ön yargılarını yıkmalı. Endişelerinin üstesinden gelmeli ve yapmak istediği hiçbir şeyi ertelememeli. 

Saygı ve sevgi ile.